Retinal Vessel Occlusions

Home Diseases Retinal Vessel Occlusions

Prof. Dr. Fevzi Şentürk

Retina Damar Tıkanıklıkları Hastalığını Tanıyalım

Sarı nokta hastalığı, tıbbi adıyla yaşa bağlı makula dejenerasyonu (YBMD), retina tabakasının merkezinde bulunan ve “makula” adı verilen bölgenin hasar görmesiyle ortaya çıkan ilerleyici bir görme kaybı durumudur. Bu bölge, detaylı ve merkezi görmeden sorumludur. Sarı nokta hasarlandığında özellikle okuma, yüz tanıma ve ince iş yapma gibi merkezi görüş gerektiren aktivitelerde ciddi zorluk yaşanır.

Hastalık genellikle 50 yaş üzeri bireylerde görülür ve yaşla birlikte görülme sıklığı artar. En sık rastlanan retina hastalıklarından biridir. Kuru (atrofik) ve yaş (neovasküler) olmak üzere iki ana tipi vardır. Kuru tip daha yavaş ilerlerken, yaş tip daha hızlı görme kaybına neden olabilir.

 

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)​

Görme düzeyiniz tıkanıklığın türüne, yerine ve ne kadar erken müdahale edildiğine bağlıdır. Özellikle makula etkilenmediyse ve tedaviye erken başlandıysa, görme ciddi oranda geri dönebilir. Ancak arter tıkanıklıklarında kalıcı kayıplar daha sık görülür.

Evet, özellikle altta yatan sistemik bir hastalık varsa (örneğin hipertansiyon, diyabet veya kan pıhtılaşma bozuklukları), retina tıkanıklığı tekrar edebilir. Bu nedenle kapsamlı sistemik değerlendirme ve kontrol çok önemlidir.

      • Evet. Yüksek tansiyon, retina damar tıkanıklıkları için önemli bir risk faktörüdür. Şikâyet olmasa bile yılda bir retina muayenesi, erken bulguların tespiti açısından çok önemlidir.

Hastalık tam körlüğe yol açmaz; ancak merkezi görme kaybı nedeniyle günlük yaşamda ciddi kısıtlılık yaşanabilir. Yan (periferik) görme genellikle korunur.

Hayır. Genellikle ani ve ağrısız görme kaybı ile ortaya çıkar. Bu ağrısız oluşu, hastalığın ciddiyetini hafif gösterebilir ama durum acildir. Görme kaybı yaşayan kişi mutlaka en kısa sürede göz doktoruna başvurmalıdır.

Hayır. Göz içi enjeksiyonlar lokal anestezi (uyuşturucu damla) altında yapılır ve genellikle ağrısızdır. Uygulama süresi çok kısadır ve işlem sonrası hasta günlük yaşamına devam edebilir.

Evet. Kan sulandırıcılar genel pıhtı riskini azaltsa da, lokal nedenlerle retina damarlarında tıkanıklık gelişebilir. Bu nedenle kullandığınız ilaçlar, sistemik hastalıklar ve göz bulgularınız birlikte değerlendirilmelidir.

Bazı durumlarda evet. Retina damar tıkanıklığı geçiren hastalarda genel damar sağlığı riski yüksek olabilir. Bu nedenle kardiyoloji ve nöroloji gibi branşlarla değerlendirme önerilir. Retina, sistemik damar sağlığının bir aynası gibidir.

Başlıca Retina Damar Tıkanıklığı Türleri

1. Retina Ven Tıkanıklığı (RVO):

  • En sık görülen damar tıkanıklığıdır.

  • Retina toplardamarında oluşan tıkanıklık sonucu kan akışı engellenir ve kanamalar, ödemler gelişir.

  • Merkezi (CRVO) veya dallanma tipi (BRVO) olarak sınıflandırılır.

2. Retina Arter Tıkanıklığı (RAO):

  • Daha nadirdir ancak daha tehlikelidir.

  • Göz atardamarında pıhtı ya da emboli nedeniyle kan akışı kesilir.

  • Ani, ciddi ve genellikle geri dönüşsüz görme kaybı ile sonuçlanabilir.


Neden Olur?

Retina damar tıkanıklıkları, genellikle aşağıdaki risk faktörlerine bağlı olarak gelişir:

  • Hipertansiyon (yüksek tansiyon)

  • Şeker hastalığı (diyabet)

  • Yüksek kolesterol

  • Kalp hastalıkları

  • Kan sulandırıcı kullanımı veya pıhtılaşma bozuklukları

  • Sigara kullanımı

  • Glokom (göz tansiyonu hastalığı)


Belirtiler Nelerdir?

Tıkanıklığın türüne ve şiddetine göre belirtiler değişebilir:

  • Ani, ağrısız görme kaybı

  • Görme merkezinde bulanıklık veya kararma

  • Görme alanında gölgeler

  • Eğri veya kırık görme

  • Renklerde soluklaşma (özellikle arter tıkanıklarında)

  • Nadiren gözde ışık çakmaları


Tanı Nasıl Konur?

Göz doktoru detaylı bir retina muayenesi ve görüntüleme testleriyle tanı koyar. Kullanılan başlıca yöntemler:

  • OCT (Optik Koherens Tomografi): Retina ödemi ve yapısal değişiklikler gözlenir.

  • FFA (Fundus Florescein Anjiyografi): Tıkanıklığın yeri ve kanama/sızıntı alanları belirlenir.

  • ICG ve ultrasonografi: Özel durumlarda damar yapıları detaylı değerlendirilir.


Tedavi Yöntemleri

Tedavi, tıkanıklığın tipine ve yol açtığı komplikasyonlara göre planlanır.

Göz İçi Enjeksiyonlar (Anti-VEGF ve steroidler):

Ödemi azaltmak ve görmeyi korumak için uygulanır. Tedavi genellikle birkaç ay aralıklarla devam eder.

Lazer Fotokoagülasyon:

Yeni damar oluşumunu engellemek veya kanamayı durdurmak için kullanılır.

Sistemik Tedavi ve Yönlendirme:

Hastalar sıklıkla kardiyoloji, iç hastalıkları veya hematoloji bölümlerine yönlendirilir. Nedene yönelik tedavi uygulanır.

Acil Müdahale (Arter tıkanıklığında):

Atardamar tıkanıklığı görüldüğünde ilk birkaç saat içinde yapılan hiperbarik oksijen tedavisi, göz masajı veya göz içi parasentez ile nadiren görme kurtarılabilir.


Kalıcı Görme Kaybı Riski Var mı?

Evet. Özellikle makula (görme merkezi) etkilenmişse ve tedavi gecikirse kalıcı görme kaybı riski yüksektir. Bu nedenle ani görme değişiklikleri yaşayan hastaların vakit kaybetmeden retina uzmanına başvurması gerekir.


Nasıl Korunuruz?

  • Tansiyon, şeker ve kolesterol seviyelerinin düzenli takibi

  • Sigaranın bırakılması

  • Kalp-damar hastalıklarının kontrolü

  • Düzenli göz kontrolleri (özellikle risk gruplarında)

  • Pıhtılaşma bozukluklarının araştırılması (gerekirse hematolojiye başvuru)

Get Detailed Information

    Get Detailed Information